Ürdün Kralı II. Abdullah: İsrail’in saldırıları herkesi tehdit ediyor
İsrail’in İran’ saldırısı sonucu başlayan çatışmalar, her geçen gün şiddetleniyor..
Orta Doğu’da yaşanan gergin anlar, bölgedeki ülkeleri de tehdit ediyor.
Fransa’nın Strasbourg kentindeki Avrupa Parlamentosu’nun genel merkezinde konuşma yapan Ürdün Hükümdarı II. Abdullah, İsrail’in akınlarına dikkat çekti.
Kral Abdullah, şunları söyledi:
Bugün, dünya ahlaki çöküş içinde. İnsanlığımızın utanç verici bir versiyonu gerçek vakitli olarak gözlerimizin önünde ortaya çıkıyor ve global kıymetlerimiz şok edici bir süratle, yıkıcı sonuçlarla yok oluyor. Bu durum hiçbir yerde Gazze’den daha açık değildir. 2023’ü hatırlayın. İsrail’in Gazze’deki bir hastaneye yönelik birinci taarruzları global çapta öfkeye yol açtı. O vakitten beri Dünya Sıhhat Örgütü Gazze’deki sıhhat tesislerine yönelik yaklaşık 700 saldırıyı belgeledi.
Daha 20 ay evvel bir vahşet olarak bedellendirilen bir olay, nasıl oluyor da artık sıradanlaşıyor ve neredeyse hiç dikkat çekmiyor? İnsanlığımızın hangi versiyonu düşünülemez olanın rutin hale gelmesine müsaade verir? Açlığın çocuklara karşı silah olarak kullanılmasına müsaade verir? Sıhhat çalışanlarının, gazetecilerin ve kamplara sığınmak isteyen sivillerin amaç alınmasını olağanlaştırır? 20 ay. Bu hepimizi endişelendirmeli
“BU YALNIZCA GAZZE İLE İLGİLİ DEĞİL”
“Tarihimizin bir öbür belirleyici dönemecindeyiz” diyen Kral Abdullah, kelamlarını şöyle sürdürdü:
Güç ya da prensip, hukukun üstünlüğü ya da gücün üstünlüğü, gerileme ya da yenilenme ortasında bir seçim yapmamız gerekiyor. Zira herkes için kelam konusu olan budur. Bu yalnızca Gazze ile ilgili değil. Bu yalnızca öbür bir siyasi an da değil. Bu, global bir toplum olarak kim olduğumuz ve kim olacağımız üzerine bir çabadır. Bu yıl muhtemelen tüm dünyamız için değerli kararlar alma vakti olacak. Avrupa’nın liderliği hakikat yolu seçmede hayati ehemmiyet taşıyacak. Ürdün’e sadık ortağınız olarak güvenebilirsiniz.
“ULUSLARARASI TOPLUM SIRF UKRAYNA DEĞİL FİLİSTİN İÇİN DE HAREKETE GEÇMELİ”
Birincisi, kalkınmayı desteklemektir. Zira gelişen bir Orta Doğu hepimize yarar sağlayan fırsatlar oluşturur. İkincisi, global güvenliğin sağlanması için güçlü ve koordineli bir aksiyondur. Milletlerarası toplum, sadece Ukrayna’daki 3 yıllık savaşı değil, birebir vakitte dünyanın en uzun ve en yıkıcı çatışma noktası olan, 80 yıldır süren Filistin-İsrail çatışmasını da sona erdirmek için harekete geçene kadar karşılıklı güvenliğimiz sağlanamayacak. Zira Filistinliler de tüm beşerler üzere özgürlük, egemenlik ve devlet olma haklarını hak ediyorlar.
“İSRAİL’İN HÜCUMLARI HERKESİ TEHDİT EDİYOR”
Kral Abdullah, “Bugün Gazze’de yaşananlar memleketler arası hukuku, ahlaki standartları ve ortak kıymetlerimizi hiçe sayıyor. Batı Şeria’da üst üste insan hakları ihlallerine şahit oluyoruz, durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. Milletlerarası toplum kararlı bir biçimde hareket etmezse, insan olmanın ne manaya geldiğini tekrar yazarken hata ortağı oluruz. Zira İsrail buldozerleri Filistinlilerin meskenlerini, zeytinliklerini ve altyapılarını yasa dışı bir halde yıkmaya devam ederse ahlaki davranışı tanımlayan hudutları da dümdüz edeceklerdir. Artık İsrail’in saldırısını İran’ı da kapsayacak biçimde genişletmesiyle bu savaş alanının sonlarının nerede biteceğini söylemek mümkün değil. Bu, dünyanın her yerindeki beşerler için bir tehdittir. Sonuç olarak bu çatışma sona ermelidir. Tek uygulanabilir tahlil, adil bir barışa, milletlerarası hukuka ve karşılıklı tanımaya dayanan bir tahlildir.” şeklinde konuştu.
