Milleyha Kuş Cenneti koruma altına alındı
Göçmen kuşların gökyüzündeki mola noktası, deniz kaplumbağalarının ise hayat döngüsünün en hassas evresi olan yumurtlama alanı… Hatay’ın Samandağ ilçesinde yer alan Milleyha Kuş Cenneti, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın devreye girmesiyle artık daha güçlü bir müdafaa statüsüne kavuşmaya hazırlanıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatıyla, yaklaşık 300 hektarlık alana yayılan Milleyha bölgesinin “doğal sit alanı” olarak ilan edilmesi hedefiyle kapsamlı bir süreç başlatıldı. Türkiye’nin en güçlü sulak alan ekosistemlerinden biri olan Milleyha, bu adımla birlikte yasal garantilerle korunacak.
İLK ADIM 2021 YILINDA ATILMIŞTI
Milleyha’nın doğal zenginliğini garanti altına alma yolundaki birinci adım, 6 Eylül 2021 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından atılmış, alan “Mahalli Kıymete Sahip Sulak Alan” olarak tescillenmişti. Lakin bu statü, süratle artan insan faaliyetlerine karşı kâfi müdafaayı sağlayamayınca, Bakanlık devreye girerek müdafaa kapsamını genişletme kararı aldı.
Geçtiğimiz hafta, kuş gözlemcisi Emin Yoğurtcuoğlu ile bir ortaya gelen Bakan Kurum, Milleyha Kuş Cenneti’nin karşı karşıya olduğu tehditleri dinledi ve bölge için özel bir müdafaa planı hazırlanması talimatını verdi. Bu görüşmenin akabinde Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, alanın sit statüsüne kavuşturulması için bilimsel çalışmalar başlattı.
312 KUŞ ÇEŞİDİ, ONLARCA CANLIYA KONUT SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Türkiye’nin kuş müşahede haritalarında özel bir yere sahip olan Milleyha, tam 312 farklı kuş çeşidine konut sahipliği yapıyor. Bununla birlikte, yeşil deniz kaplumbağaları başta olmak üzere jenerasyonu tehlike altında olan çok sayıda çeşidin hayat alanı bu bölgeye bağlı. Bilimsel ön rapora nazaran Milleyha; 62 farklı kuş familyasına ilişkin 284 jenerasyonu tükenme tehlikesi altındaki cinsin yanı sıra, 24 kelebek, 12 sürüngen, 7 göğüslü ve 3 kurbağa çeşidini de barındırıyor.
Yeni süreçte, alanın korunmasına ait ayrıntılı “Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu” hazırlanacak. Uzmanların katkılarıyla yürütülecek bu çalışma, bölgenin doğal dokusunun sürdürülebilir biçimde korunması ve insan faaliyetlerinin yasal hudutlar içinde düzenlenmesini amaçlıyor.
