James Webb Teleskobu ilk kez bir ötegezegeni doğrudan görüntüledi
Astronomların 21. yüzyıldaki en büyük gayelerinden biri olan ötegezegen arayışı, James Webb Uzay Teleskobu (JWST) sayesinde kıymetli bir dönüm noktasına ulaştı.
Teleskop, birinci kere yeni bir ötegezegenin direkt görüntülenmesine yardımcı oldu. TWA 7 b ismi verilen bu gezegen, bir yıldızın enkaz diski içinde yer alıyor ve direkt görüntüleme yoluyla tespit edilen en düşük kütleli ötegezegen olma özelliğini taşıyor.
“KENDİ SİSTEMİMİZİ ANLAMAMIZDA HEYECAN VERİCİ BİR ADIM”
Johns Hopkins Üniversitesi ve Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nden Mathilde Malin, keşifle ilgili yaptığı açıklamada şu tabirleri kullandı:
“Bu teleskop, Güneş Sistemi’mizdekilere emsal kütleye sahip gezegenleri görüntülememizi sağlıyor. Bu da, gezegen sistemlerini ve hasebiyle kendi sistemimizi anlamamızda heyecan verici bir adım.”
NASIL GÖRÜNTÜLENDİ?
Düşük kütleli ötegezegenlerin ayrıntılı manzarasını almak son derece güç bir vazife. Yeni oluşmuş gezegenler parlak olsa da, doğdukları yıldız sistemleri kadar parlak değiller. Ayrıyeten Dünya’ya uzaklıkları ve kendi yıldızlarına yakınlıkları, sinyallerinin teleskoplar tarafından algılanmasını zorlaştırıyor.
Bu zorluğu aşmak için bilim insanları teleskoba koronagraf isimli özel bir aparat ekledi. Koronagraflar, yapay bir tutulma oluşturarak yıldız ışığını engelliyor ve etrafındaki gezegenlerin görünmesini sağlıyor. Bu teknolojiden evvel teleskoplar bir ötegezegenin lakin dolaylı tesirlerini tespit edebiliyordu; direkt imaj almak mümkün değildi.
YENİ UFUKLAR AÇIYOR
Düşük kütleli bir ötegezegenin direkt görüntülenmesi, hem James Webb Uzay Teleskobu’nun potansiyelini ortaya koyuyor hem de astronomi dünyasında yeni bir çağ başlatıyor. Araştırmacılar, gelecekte Jüpiter’in sırf yüzde 10’u kadar kütleye sahip daha da küçük gezegenleri görüntülemeyi hedefliyor.
Bu galaktik muvaffakiyet, ötegezegen araştırmalarının ne kadar değerli olduğunu bir defa daha gösterirken, hem uzay tabanlı hem de yeryüzündeki teleskop teknolojilerinin geliştirilmesinin ne kadar kritik olduğunu vurguluyor.
