Gazzeli çocuklar oyun oynamak yerine yaşam mücadelesi veriyor

Gazze Şeridi’nin yıkıntıları ortasında, çocuk kahkahalarının yerini bombaların sesleri aldı…

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü abluka ve akınlar, Gazzeli çocukları yaşlarından büyük sorumluluklarla karşı karşıya bırakıyor.

GAZZELİ ÇOCUKLAR KUVVETLİ İŞLERDE ÇALIŞIYOR

Bölgede tüm haklarını kaybetmiş durumdaki çocuklar, hayatta kalabilmek ve ailelerine takviye olabilmek için ağır sorumluluklar üstleniyor.

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Çaba Günü’nde Gazzeli çocuklar, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana akınlar düzenlemesi, hudut kapılarını kapatarak ablukayı daha da sıkılaştırması ve yardımların girişini engellemesi sonucu ilkel ömür kurallarının dayattığı şiddetli işlerde çalışmak zorunda kalıyor.

“SON DERECE KAYGI VERİCİ ŞARTLARLA KARŞI KARŞIYALAR”

Bölgedeki insanlık dışı şartlar, Gazze’de hayatta kalabilen çocukların omuzlarına yeteneklerinin ve yaşlarının üstünde misyonlar yüklüyor.

Birleşmiş Milletler Milletlerarası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) 16 Mart’taki açıklamasında Filistinli çocukların ‘son derece telaş verici’ şartlarla karşı karşıya olduğunu, ‘aşırı kaygı ve kaygı’ içinde yaşadıklarını, insani yardım ve müdafaadan yoksun bırakılmanın sonuçlarına maruz kaldığını belirtti.

ÇEŞİTLİ İŞLERDE ÇALIŞARAK HAYAT GAYRETİ VERİYORLAR

Gazze Şeridi’nde aylardır devam eden soykırımın bedelini en ağır ödeyenlerden biri olan çocuklar, daima zorla yerinden edilme hali, aile üyelerinin kaybı, besin krizi üzere bölgenin trajik şartlarında ömür gayreti veriyor.

Gazzeli çocuklar, Han Yunus’taki sığınma merkezinin yakınında yer alan pazarda geçimlerini sağlayabilmek için insan gücüne gereksinim duyan makinalarda nohutları öğüterek felafel yapıyor, ağır otomobilleri çekiyor, meyve, zerzevat, bisküvi üzere eserler satmaya çalışıyor.

AİLELERİNİN GEÇİMİNİ SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORLAR

Diğer çocuklarla birlikte nohut öğütmeye çalışan Abdurrahman Ebu Cemile, Han Yunus’a Beni Süheyla beldesinden geldiğini, soykırım nedeniyle tüm haklarından yoksun bırakıldığını söyledi.

Ebu Cemile, taarruzlardan evvel Gazze’deki çocukların keyifli formda yaşadıklarını, okula gittiklerini ve bayram için yeni kıyafetler giydiklerini lakin soykırımdan bu yana hayatlarının değiştiğini tabir etti.

“YARDIM ALMAYA GİDENLER YA ÖLÜYOR YA DA YARALANIYOR”

Gazze Şeridi’ndeki kıtlık nedeniyle açlık ve yoksullukla boğuştuklarını kaydeden Ebu Cemile, şunları lisana getirdi:

Ailemin günlük muhtaçlıklarını karşılamak ve onları doyurmak için felafel hazırlamak zorundayım. Yemek temini için bir başka tahlil de ölümcül yardım dağıtım merkezlerine gitmek. Yardım almaya gidenler ya ölüyor ya da yaralanıyor.

Ebu Cemile, Gazze Şeridi’nde bir Filistinlinin iki saniye sonrasında canının inançta olup olmadığını bilemediğine dikkati çekerek yürürken bile her an İsrail ordusu tarafından düzenlenecek bir bombardımana maruz kalabileceklerini belirtti.

“DİĞER ÇOCUKLAR ÜZERE OLAĞAN BİR HAYAT YAŞAMAK İSTERİM”

Filistinli 8 yaşındaki Habibe ise Han Yunus’a zorla göç ettiklerini ve bir sığınma merkezine geldiklerini, ailesinin geçimini sağlamak için barınağın etrafında bisküvi sattığını lisana getirdi.

Bölgede yaşanan kıtlık ve yardımların girişinin engellenmesi nedeniyle un alabilmek için bisküvi sattığını söyleyen Habibe, “Diğer çocuklar üzere olağan bir hayat yaşamak isterim. Akınlardan evvel oyun oynar, ders çalışırdım. Lakin soykırımın başlamasıyla birlikte İsrail hiçbir şey bırakmadı, her yer yıkıldı.” dedi.

“KORKU İÇİNDE YAŞIYORUZ”

Filistinli 11 yaşındaki Işık Şava da her gün ailesiyle birlikte su getirmek için Nasır Hastanesine gittiklerini belirtti.

Su şişeleri yüklü tekerlekli bir sandalyeyi itmeye çalışan Şava, okulunu, eğitim hayatını kaybettiğini, çocukluklarını ve huzurlarını çalan İsrail soykırımı nedeniyle endişe içinde yaşadıklarını anlattı.

“YİYECEK ALABİLMEK İÇİN MEVTE GİDİYORUZ”

Tala Şenbari de “Güzel bir hayat yaşıyorduk lakin artık her şey değişti. Hudut kapıları kapalı, ne yiyecek ne içecek var, devam eden bombalamalarla durum daha da zorlaşıyor.” diye konuştu.

Ailesiyle birlikte geçimlerini sağlamak için küçük bir tezgah açtıklarını belirten Şenbari, “Yiyecek alabilmek için mevte gidiyoruz.” sözlerini kullandı.

Filistinli kız çocuğu, akınların bir an evvel sona ermesini ve Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki konutlarına dönmeyi istediğini lisana getirdi.

“İSRAİL AKINLARI BİTSİN”

Ailesinin un almasına yardım edebilmek için kıyafetler sattığını kaydeden Yamen Kara ise ders çalışma ve oyun oynama hakkını kaybettiğini, ailesine dayanak olmak için çalışmaya başladığını söyledi.

Kara, Gazze’de ateşkes ve barışın sağlanması temennisinde bulunarak böylelikle okuluna ve olağan hayatına dönebileceğini lisana getirdi.