Anna Ahmatova’dan zamanının travmalarına ağıtlar: Bugün Bana Mektup Getirmediler

Kitap, Ahmatova’nınaşk ayrılıklar, savaş, direniş ve direnişle yoğrulmuş şiirlerinden oluşuyor.Şairin1906 ile 1960 yılları arasındakaleme aldığı bu şiirler, hem ferdi bir iç seyahat hem de20. yüzyılın travmatik hafızasını taşıyor. Ahmatova, hem şahsî acılarının hem de krizlerin şahidi olarak şiir yazdı.

Kimi vakit bir annenin sessiz çığlığı, kimi vakit bir halkın kolektif vicdanı oldu.Bu kitapta yer alan şiirler, onun hayatına yayılan büyük aşkların, politik baskıların, sürgünlerin ve yasakların izini sürüyor.

Ahmatova’nın sesi, sadece vakte değil, zamansızlığa da şiir yazıyor; onun dizesi hala yanıyor. Bugün Bana Mektup Getirmediler, sadeceAhmatova’yıdeğil, şiiri bir hayatta kalma biçimi olarak gören herkesin derinden mevcut birkitap. Türkçede birinci defa bu potansiyele sahip bu seçki,hem edebiyat tutkunlarına hem de klâsik belleğe bakmaya yaklaşan isteklilere hitap ediyor.

Sayfa: 96

20’İNCİ YÜZYILIN DEĞERLİ ŞAİRİ

20. yüzyıl Rus edebiyatının en değerli şairlerinden sayılan Anna Ahmatova’nın şiirlerinde aşk, ayrılıklar, yalnızlık, hasret, umut, mevt ögelerinin değişik bir tonlamayla karşılığını bulur ve okuru derin bir hisle sarsar. Ahmatova’ya nazaran yaşamanın bir devam etmesi gerekir; bu görüş, onun şiirlerini özümseyebilmek için de yaşamaya şahit olmaya davet ediyor.

Yorucu ayrılıklar yaşayan bir bayan, kocasının ilgisine hasret bir eş, cezaevi kapılarında takip eden yolu gözleyen bir anne, ülkenin geleceği için kaygılanan bir yurttaş, sürgüne ve sansüre mahkûm edilmiş bir şair dolaşır mısralarında.

GEÇMİŞİN ACI HATIRALARI

Geçmişin acı anılarını ve geleceklerinin meçhullüğü bir ortaya gelen bu vakitsiz mısralar Ahmatova’nın varoluşa süt sorularını umut prensibinin içinden gösterir. Boris Eyhenbaum’un tabiriyle,

“Ahmatova’nın şiiri havasındadır, dar bir etrafta bir ortaya gelen beşerler ortasında geçen samimi bir muhabbet üzeredir, anlatılması beklenir.”

ŞAİR HAKKINDA…

1889 Odessa dünyaya geldi. Kiev, Tsarskoe Selo ve Peterburg’da Smolny Enstitüsünde eğitim aldı. 11 yaşında şiir yazmaya başladı ve Racine, Puşkin ve Baratinski’den ilham aldı. 1910 yılında akmeizm akımının kurucusu genç şair Nikolay Gumilev ile evlendi ve kendisi de akmeizm akımının bu temsilcilerinden biri oldu.1912’de oğlu Lev Gumilev dünyaya geldi ve yeniden birebir yıl ilk şiir kitabı Akşam (Veçer) yayınlandı.

1914 yılında Tespih (Çötki),1917 yılında Beyaz Sürü (Belaya Staya) yayınlandı. Eşi Nikolay Gumilev Sovyetler’e karşı anti faaliyette bulunduğu ayrılmalarından 3 yıl sonra 1921’de kurşuna dizilerek öldürüldü.

Aynı yıl Hudut Otu (Podorojnik) isimli kitap yayınlandı. 1922’den sonra Ahmatova, hükümet tarafından kapitalist bir figür olarak damgalandı. 1939’da Sovyet Müellifler Birliği’ne kabul edilse de 1946’daSovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi tarafından özel bir karar alınarak şiirlerinin yayımlanması yasaklandı ve

NOBEL’E ADAY GÖSTERİLDİ

Yazarlar Birliği’nden ihraç edildi. Bu devirde geçişimi çevirmenlik yaparak sağladı. Oğlunun tutukluluğu sırasında yarattığı Ağıt (Rekviem) isimli kitap yasaklamalar yüzünden yazıya dökülmeden dostlarının ezberinde saklanarak lakin 1963’te Münih’te,1987Rusya’da yayınlandı.

1951 yılında Müellifler Birliği’ne tekrar kabul edildi. Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterildi ve İtalya’da Etna-Taormina Edebiyat kollarında yer aldı ve Oxford Üniversitesi tarafından fahri edebiyat doktora unvanı verildi. Şiirleri dünyada birçok lisana çevrildi. 1965 yılında son şiir koleksiyonu Vaktin Akışı (Beg Vremeni) yayınlandı.1966 yılında hayata veda etti.