İsrail, Batı Şeria’da Filistinlilere uyguladığı kısıtlamaları ağırlaştırdı

Orta Doğu topraklarında yeniden kaos hakim….

Katliamcı İsrail’in ani saldırısı sonrası İran, Tel Aviv idaresine gerisi arkasına balistik füzeler fırlattı.

İki ülke ortasındaki şiddetli çatışmalar beşinci gününe girerken İsrail, yaşananların acısını da Filistinli sivillerden çıkarmaya çalışıyor.

“SİSTEMATİK TOPLU CEZALANDIRMA POLİTİKASI”

Bu kapsamda İsrail ordusu, Batı Şeria’daki giriş ve çıkışlara yönelik askeri kısıtlamaları beşinci gününde de sıkılaştırarak sürdürüyor.

Filistin idaresine bağlı Ayrım Duvarı ve Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komisyonu Başkanı Mueyyid Şaban, bu durumu “sistematik bir toplu cezalandırma politikası” olarak niteledi ve uygulamaların köyler ile kentler ortasındaki hareketliliği felce uğrattığını söyledi.

“FİLİSTİNLİLERİN TEMEL HAKLARINA AÇIK BİR SALDIRI”

Şaban, “İsrail’in abluka uygulamaları, Filistinlilere tanınmış temel haklara, bilhassa seyahat özgürlüğü ve sıhhat hizmetlerine erişim hakkına, açık bir hücumdur.” dedi.

İsrail ordusunun, yolları Filistinlilere kapatırken, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilere açık tutarak “apartheid rejimini” daha da pekiştirdiğini vurgulayan Şaban, bölgede farklı tıp ve biçimlerdeki denetim noktalarının sayısının 898’i aştığını, bunların büyük çoğunluğunun Filistinlilere kapalı olduğunu kaydetti.

Şaban, “Bu uygulamalar, toplu cezalandırma niteliğinde olup, başta seyahat ve tıbbi tedavi hakkı olmak üzere temel özgürlükleri ihlal etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

UZUN KUYRUKLAR

Batı Şeria’daki pek çok kentin girişlerinde ağır askeri denetim noktaları kuruldu, kimileri demir kapılarla kapatıldı, kimilerinde ise sıkı güvenlik kontrolleri nedeniyle yüzlerce metreyi bulan araç kuyrukları oluştu.

Batı Şeria’nın kuzeyindeki Kalkilya kentinin ana girişinde de tır ve kamyonların bulunduğu araçlar çift sıra halinde yüzlerce metre boyunca sıralanmış durumda.

“İSRAİL BURAYI BÜYÜK BİR HAPİSHANEYE DÖNÜŞTÜRDÜ”

Yük kamyonu sürücüsü Ahmet Ubade, duruma işaret ederek, “Günlerdir yalnızca bu giriş açık. Saatlerdir sırada bekliyoruz.” dedi.

Askerlerin araçları ve kimlikleri titizlikle denetim ettiğini belirten Ubade, “Bu uygulamalar Filistinlilerin hayatını cehenneme çevirdi, burayı büyük bir hapishaneye dönüştürdü.” sözünü kullandı.

Ubade, son iki gündür pazarlara besin ulaştırmak için tehlikeli toprak yollar ve dağ patikaları kullanmak zorunda kaldığını da belirtti.

İSRAİL ORDUSU ARAÇLARA EL KOYUYOR

Cuma gününden bu yana kuzeydeki Selfit kentine bağlı Beddiya beldesinin batı girişinde, İsrail ordusu birçok kamyona el koydu, birtakım şoförlerin araçlarının anahtarlarını aldı.

Gıda gereçleri taşıyan kamyon sürücüsü Saci ez-Zahir, “Diğer kapıda yükümü boşaltırken askerler geldi, anahtarlarımı aldı ve beni sokakta bıraktı. Alan büsbütün kapalı. Öteki tarafa geçmenin bir yolu yok. Besin bekleyen beşerler var ancak ben bu muhtaçlıkları karşılayamıyorum.” diye konuştu.

Zahir, bir saattir beklediğini, ne vakit özgür bırakılacağını bilmediğini ve bulunduğu yerin tehlikeli bir bölge olduğunu da kelamlarına ekledi.

GÜNLÜK HAYAT ADETA FELÇ OLDU

Kameralara yansıyan imajlara nazaran, çok sayıda Filistinli öğrenci, personel ve memur, kapalı kapılardan yürüyerek geçip araç değiştirmek zorunda kalıyor ve bu halde iş yerlerine ulaşmaya çalışıyor.

İşine gitmeye çalışan Nasır Abdullah, “Günlerdir işe gidemiyorum. Yalnızca yürüyerek ve araç değiştirerek ulaşabiliyorum.” dedi.

Abdullah, yaşananların İkinci İntifada periyodunu andırdığını belirterek, “Bu görünüm beni 2000-2004 yılları ortasındaki Aksa İntifadası’na (İkinci İntifada) götürüyor. Lakin şu anki kapanma çok daha kapsamlı ve daha ağır.” tabirlerini kullandı.

Batı Şeria’daki Filistinliler, İsrail’in kent ve kasabaların ana girişlerini kapsayan geniş çaplı ablukaları nedeniyle günlük hayatlarını sürdürmekte önemli zorluklar yaşıyor.

KONTROL NOKTALARI VE AYRIM DUVARI

İsrail ordusu, 2000 yılında patlak veren “İkinci İntifada”dan bu yana Batı Şeria’da yolları kapatma ve denetim noktaları kurma; Batı Şeria ile Kudüs ve İsrail kentleri ortasında Ayrım Duvarı inşa etme metodunu bir “güvenlik politikası” olarak kullanıyor.

İsrail, Filistinlilerin kentlerle ve beldeler ortasında hareketini denetim eden karmaşık bir kapı, geçiş ve denetim noktası ağı kurdu.

Bu sistem, rastgele bir gerginlik ya da siyasi tırmanış anında toplu cezalandırma aracı olarak devreye sokuluyor.

Sürekli hale gelen bu uygulamalar, Batı Şeria’daki ekonomik hayatı da direkt etkiliyor, mal ve iş gücü akışını engelleyerek Filistin özel kesimine büyük ziyan veriyor.

Ayrıca, pazarlara ve temel gereksinim unsurlarına erişimin kısıtlanması tarım, ticaret ve sıhhat üzere bölümlerdeki krizleri daha da derinleştiriyor.